Thursday, October 28, 2010

Ada Hanim Yola Cikti..

3 comments
Sanki yavastan.. Dayisi Sikago'dan gitmeden bu dünyaya gelmeye karar verdi gibi.. Gelismeleri yazicaz buraya.. Hadi bakalim, gazamiz mübarek olsun :)

Saturday, October 23, 2010

Ufak Tefek Saptamalar

2 comments
Hamilelikle, dogumla, kendimle, cevremle, ailemle ilgili gozume carpan ufak tefek seyler:

  • Alien serisinden beri isler cok degisti. Artik insanlarin bi kadinin karninda kiprasan bisiyi gordukleri zaman verdikleri ilk tepki "Aa bu bi mucize!" degil de "Anaam Alien gibi nasil da kiprasiyor o oyle!" oluyor.
  • Dogumun son gunlerinde ve bebegin ilk gunlerinde yaniniza sizi strese sokmayacak birileri olsun. Dogum odasinda "vs vs kisiyi yatistirmakla ugrasir miyim acaba?" diye sorular olmasin aklinizda.
  • "Daha dogurmadin mi sen daha?" tadinda sorulara alisin. Bu sorulari soranlar muhtemelen uzun zamandir gorusmediginiz, dogumun hangi evresinde oldugunuzu bilmeyen arkadaslarinizdir. 
  • "Suyun mu geldi?" alismaniz gereken baska bi soru kalibi. Dogum, hamilelik hayatin ne kadar parcasi olursa olsun buna yabanci olan, kadin bedeninden cikan bi sivinin komik oldugunu dusunen insanlar olabilir. Bu durumun tersini kadinlar dusunecek olsalardi cinsel hayatlari baya bi sorunlu olabilirdi bence :)
  • "Cocuk zaten 2-3 kg felan tutuyor, sen niye bu kadar kilo aldin?" tavri sizi yildirmasin. O cocugu tutacak altyapinin da lazim oldugunu dusunun. Hem sonra "eyvah cok kilo aldim, oram cikti, buram cikti" diye kaygilariniz varsa bu blog yerine gidin Ebru Salli'nin hayatini takip edin, siz de rahat edin ben de :) Ben sahsen ilk hamileligim oldugu icin kafama kilo gibi gecici (gecici evet cunku dogumdan sonra siki bi rejim bekliyor beni :)) herseyin olasiliklar dahilinde en dogal sekliyle olmasini istiyorum. Kafaniza takilan, bilmediginiz, kontrol edemeyecegim o kadar cok sey varken "Eyvah kilo aldim!" gibi bi cumle bana fazla basit geliyor. 
  • Dogumdan sonraki rahatsiz soru ise "Sutun geldi mi?/geliyor mu?" olacak gibi sanirim. ("Evet evet geliyor; Kac kg lazimdi sana?" :P) Anneligi, anne olabilirligi sut gelisiyle iliskilendiren bu tavirdan rahatsiz olmasaniz da hafiften bozulabilirsiniz. Halbuki bi kadinin bebegini emzirebilmesi genetik faktorlerin yaninda onun ne kadar rahat bi ortamda yasadiginin/hissettiginin gostergesidir. Yani sutun geldi mi tadinda sorular soran insanlar (muhtemelen) aslinda size tam da bu ortami saglamasi gereken insanlardir. 

Tuesday, October 19, 2010

39. hafta itibariyle

0 comments
Ananemiz geldi, simdi dayiyi bekliyoruz. Uc gun daha disimizi siksak da dayisi gelse Ada'nin, beni hamile görse oh diycem :) Sonra artik Ada bebek ne zaman gelmek isterse.. Doktorun dedigine göre bu hafta felan olabilirdi dogum ama normali gelecek hafta hatta 41. hafta olan bi sonraki hafta. Bakalim bizim kiz ne kadar söz dinliyor :) Bakalim bakalim..

Wednesday, October 13, 2010

Sefarad Ninnisi

0 comments


Sefaradlarin ninnisiymis bu ninni. Grup Yorum'un Bir Görüs Kabininde adli sarkisi bu ninninin melodisi üzerine yazilan sözlerden olusuyormus meger.

Uyusun da Büyüsün

0 comments
Tüketme nefesini, maviş kızım,
Bildiğin Türkçe kıt gelir masallarıma.
Sözden sazdan anlamazsın,
Kuştan, yapraktan haberin yok.

Biz yaşlılar neler de bilmeyiz,
Hele sen belle dilimizi.
Biliriz de güzel güzel laf etmesini,
Çekiniriz konuşmaktan;
Yazmasını bilir, yazamayız,

Üzme beni yum gözlerini,
Uyutacak ninnilerim yok.
Türküler mi istersin benden,
Bağrıyanık memleket türküleri,
Ne arasın bizde o ses
Islıkla söylenir
Kaçak şarkılar mı istersin;
Bunlar size gelmez
Uykusunu kaçırır çocukların.

Sana hazır ninniler söylesem
Bahçeye kurdum desem salıncak,
İnanır mısın?
Ne bahçe var, ne de beşik...
Bir arabacık da mı istemezdi şu asfalt?
Yorganın, yatağın iğreti,
Doğdun doğalı, ne oyun gördün,
Ne oyuncak!

Uyu benim maviş kızım.
Dem geçecek, devran geçecek,
Keloğlan murada erecek,
Sökülecek Hasbahçenin çitleri
Ağlayan nar gülecek!

Rıfat Ilgaz

Sunday, October 10, 2010

Gorsellik de lazim tabi

5 comments

Hamileligin 7. ayindan itibaren agaclarin arkasina saklanmakta zorlanmaya basladim :)



Sikago belki ayaklarimin altindaydi ama tombul ayaklarimin altinda :) bknz. hamileyken ayaklarin sismesi.




Fotograf cekmek, ozellikle sevgili Lubitelle fotograf cekmek her zaman ciddiyet ister.



9. aya dogru, kim bilir belki 9. ayda boyle bisiyler oluyormus insan.

Fotograflari ceken tabi ki Salih :)

Baba olunca anlarsin

0 comments
Kardes blog onerisi :)

Thursday, October 7, 2010

Normallik Üzerine

0 comments
Bu yaziyi bi önceki "Ilk Zorlu Sinav" yazisinin üstüne yazmak mantikli olacak sanirim. Bende seker var mi? Varsa bu bebek icin ne kadar tehlikeli vs vs diye düsünürken farkettim ki bebegimizin herkes gibi ve normal olmasini istiyorduk. Bu düsünce ileride yasamamiz muhtemelen olan (söz veriyorum yasamamak icin elimden geleni yapicam :)) "Bizim bebegimiz/cocugumuz aslinda kücük bir dahi" düsünce bölgesinden ne kadar uzak oldugunu farkettim. Hani insanlar belli bi süre sonra bebeklerine tapmaya baslayip yaptigi bütün hareketleri sanki o icat etmis ve dünyada bunu yapan bi tek oymus gibi anlatmaya baslarlar ya, iste tam o düsünce bölgesinden bahsediyorum.  Halbuki o zaman bebegin normal olmasindan baska bisiy istemiyordum. Herkes gibi olsundu bizim cocugumuz, herkesin cocugu gibi iki kolu iki bacagi, saglikli organlari olsundu, baska da bisiye gerek yoktu...

Ilk Zorlu Sinav

0 comments
Hamileligin ilk aylarinda en cok konustugumuz konularin basinda bebegin cinsiyeti ve erkek-kiz olursa hangi isimleri koyacagimiz vardi. Salih kesin kiz istiyordu, ben de kiz istiyordum ama biraz erkek olursa haksizlik etmek istemedigimden, biraz da Salih'e benzer bi oglumun olabilecegi düsüncesiyle erkek olsa da olur diyordum kendi kendime.

Erkek mi kiz mi tahminleri arkadaslar arasinda konusuladursun bebegin cinsiyetini ögrenecegimiz gün geldi catti. Facebook'tan tahminleri topladik ve  % 80 gibi bi basari oraniyla kiz diyenler sorumuzu dogru bildi :) Ultrason görevlisi heyecanimizdan daha dogrusu sevinc cigliklarimizdan bebegin ilk cocuk ve ilk torun oldugunu sip diye anladi! (cok zeki olmak gerekmiyor tabi bunu anlamak icin :))

Bundan sonra günler hayaller, planlar, düsüncelerle gecip durdu. Ta ki hamileligin 25.-28. haftasi arasi yapilan seker testine kadar. Doktor rutin kontrole gittigimiz zaman su nasil oldu, bu nasil oldu diye konusurken konusurken "Aa gecen hafta sana seker testi yapilmisti sahi, hadi onun sonuclarina bakalim" diyip ekranda benim bilgilerime ulasinca sekerimin üstü limiti biraz astigini gördü ve panik yapip "Ben sana niye haber vermedim?" acaba diyip hemen baska bi test yapmamiz daha gerekiyor dedi. Yapilacak test 3 saatlik test denilen öncesinde kaninizin alindigi hemen sonrasinda seker yüklemesi yapilan (yani iki bardak baya bol sekerli bi sivi ictiginiz) ve 1 saat araliklarla 3 kere kaninizin alindigi bi testti. Onun sonucuna göre bende hamilelerde rastlanan Hamilelik Diyabeti/Sekeri (Gestational Diabetes)nin olup olmadigina karar verilecekti. Seker cikma durumunda ne olacagini doktora sordugumda riskleri anlatti, iste büyük bi bebege sahip olabilirdim, ileride ikinci tip diabet olma ihtimalim yüksekti vs vs. Bunlar cok sorun gibi gelmemisti. Ben daha cok bebege en kötü ne olabilirle ilgileniyordum. Doktora bunu ilk kez sordugumda cevap vermedi, ikinci kez sordugumda "Bebek ölü dogabilir!" dedi. O anda basladim aglamaya, bi yandan kafami toparlayip kadinin dediklerini kacirmamaya calisiyordum, bi yandan da yaslar gözümden pit pit akiyordu. Bi süre sonra tek yapabildigim yanima gelen Salih'e sarilmak oldu.

Bebegin kalp atislarini dinlerken doktor sakinlestirici bisiyler söyledi, iste neler var gibilerinden basindan gecen bi iki hikayeyi anlatti. Meslekleri icabi doktorlar neler neler görüyor onlari anliyorum ama yine de böyle pat diye damdan düser gibi bi kadina "bebegin ölebilir" demek dogru gelmiyor. Neyse iste cok fazla bekletmeden konustugumuz testi yaptirmami söyledi ayrilirken. Iki gün sonra Salih'in laba gitmek zorunda olmadigi cumartesi günü beraber gideriz diye kararlastirmistik aslinda ama ben daha fazla beklemek istemedigim icin cuma günü kendim gittim testi yaptirmaya. O gece nasil gecti bilmiyorum. Hayatimda ilk kez sabaha kadar aglamak nedir onu ögrendim. Bi yandan internetten bisiyler arastiriyorduk, bi yandan birbirimizi sakinlestirmeye calisiyorduk. Eskiden hep böyle toparlak, bogum bogum bacaklari olan, sikistirip isirabilecegim (!) bi kiz cocugum olsun isterdim. Bunlarin ne kadar bos daha dogrusu lüks istekler oldugunu o gece anladim. Insan cocugunun saglikli olmasindan baska hic bisiy istemiyormus meger.
Testin sonuclarini aldigimda baya bi rahatlamistim. Hamilelik sekerine rastlanmamisti.

Ilk Duygular

0 comments
Düsüncelerimiz bebek sahibi olma, olmama arasinda gidip gelirken, hayat bizim adimiza bi karar verdi. Öyle enteresan bi duyguydu ki sonrasinda yasadiklarimiz. Böyle bulutlarin üstünde olmak gibi bisiy, yani hayatin bütün karmasisindan, üzüntüsünden, günlük sikintilardan siyrilip, herseyin önemini yitirdigi bi an düsünün ve onun sürekli oldugunu hayal edin, iste öyle bisiy. Günü yasarken mutlu musunuz degil misiniz diye sormazsiniz ya kendinize, ancak birisi sordugu zaman akliniza gelir, yahut kösenize cekilip "hayatim nasil gidiyor?" diye düsündügünüz zaman akliniza gelir bu sorunun cevabi. Mutlulugu genel olarak hissedersiniz, farkina ancak ya böyle zamanlarda ya da bisiyler ters gittiginde ve mutsuzlastiginizda varirsiniz. Iste bunlar yerine sürekli hissedersiniz mutlu oldugunuzu, icinize garip bi huzur dolar, garip bi olgunluk. Iste böyle bisiylerdi ilk hislerim.

Gerekli görülen ek: Hissettigim, ayridina vardigim duygular arasinda olgunlugun ve garip bi kudretin - yani yapabilme, edebilme duygusunun, gücünün - oldugunu söylemeden gecmemem lazim sanirim. Korkmam, paniklemem gereken onlarca neden bulabilecekken bunlara hic kafa yormayip o yaparim/ederim ben bunu duygusunu tatmak enteresan bi tecrübeydi benim icin.

Wednesday, October 6, 2010

Anne Olunca Anlarsin Bölgesi

0 comments
Yillardir cevremdeki kadinlarin tartismalarin icinden cikamayacaklarini anladiklari, köseye sikistiklari anda hemen o kistirilmis duygusundan kacabildikleri, isinlanabildikleri güvenli bi bölge var: "Anne olunca anlarsin" bölgesi. Bu sihirli cümleyi söyleyince bütün akar sular durur, saatlerdir tartisarak bi yerlere varma cabaniz avucunuzun icindeki bi kum tanesi gibi bi üfürükte emeklerinizle beraber ucar gider. Artik ne deseniz bosadir. Karsi taraf öyle bi bölgeye girmistir ki sizin oraya (henüz) giris izniniz yoktur, o bölge hakkinda konusamazsiniz bile.

Iste ben Deniz hamileligimin su son günlerinde yillardir tartismalari baltalayan bu cümleyi karsimda kuramayacak insanlara nanik yapip "anne oldum, sizin ne demek istediginizi anliyorum ama hak vermiyorum söylediklerinize, dogru bulmuyorum" diyecegim günleri heyecanla bekliyorum.

Kurulus Amaci (!)

4 comments
Aslinda annelikle ilgili bi blog acmayi pek dusunmuyordum. Zaten etrafta bi sürü anne olmakla, hamilelikle ilgili blog vardi, ben niye bi tanesini daha ekleyecektim. Ta ki bugune kadar. Bi blog yazisi okudum ve hayatim degismese de bu konu hakkindaki görüsüm degisti.
 
http://baskahamile.blogspot.com/2010/10/anne-olunca-anlarsn.html 

Bu yaziyi yazan baskanne'ye, beni zamaninda cesaretlendiren sevgili Bilge'ye ve bugün bu fikri tekrar sorgulamami saglayan sevgili Yagmur'a tesekkürlerimi borc bilirim.

Hamilelik ve annelik sürecinde yasadiklarimi tek tek yazmak degil niyetim, buna vakit olacagini sanmiyorum zaten. Yapmak istedigim daha cok annelik, hamilelik üzerine biriktirdigim, üzerinde kafa yordugum düsüncelerimi paylasmak. Aklimda simdiden yazmak istedigim bi iki konu var bile.  Ha bunu niye yapmak istiyorum peki? Öncelikle benim gibi yahut bana yakin düsünen arkadaslarimla aramizda bi okyanus olmasina ragmen düsüncelerimi ve gecirdigim süreci paylasmak. Anakara'ya bi gün döndügümde aramizda kucagimda Ada bebekle arkadaslarimla bulustugumda aramizda ucurumlar olmasin istiyorum.

Ikinci olarak benzer sürecleri yasayacak kadinlara bize ögretilmis düsünce kaliplarinin disinda hareket edilebilecegini anlatmaya calismak gibi ulvi ve cesur bi amac edindim kendime, bu kadar da iddaliyim! Yok yok o kadar iddali degilim ama elimden geleni yapmak istiyorum. Kendi tecrübelerimi paylassam bile bu yeterli olacak gibi geliyor. Gazamiz mübarek olsun! :)
 

Anne olunca anlamadiklarim Copyright 2008 All Rights Reserved Baby Blog Designed by Ipiet | All Image Presented by Tadpole's Notez